Tooth Fillings: White Fillings Are Not Created Equal

English Türkçe

English / Türkçe (Altta)

      Photo by Lesly Juarez on Unsplash

Are All Tooth Fillings Are Toxic?

You might now heard that amalgam fillings are not good for you due to the mercury toxicity.

What about white composite fillings? Are they all innocent? Shouldn't you also have a right to choose or be asked about what kind of fillings you would prefer, before you turned up for your dentist appointment?

When the dentist (not our regular one) told us that might daughter might need a small tooth filling, I decided to search about this subject and go deeper. I already knew that some of the composite fillings expose us BPA, ( Bisphenol-A) a well-known hormone disrupter. (Dental sealants and fillings don't contain BPA, but many of them contain compounds that turn into BPA on contact with our saliva.) 
What I found is, most brands that claims to be BPA free would still have its derivates.

According to this research (PMID: 27708726)160 composite resins were identified from 31 manufacturers and 23 manufacturers (74.2%) responded to the survey. From the survey and websites, the composition of 130 composite resins (81.2%) was: 112 (86.2%) based on BPA derivatives, 97 (74.7%) on bis-GMA, 17 (13.1%) without monomer derived from BPA (UDMA, sometimes with TEGDMA) and 6 (4.6%) with UDMA (only); 1 (0.8%) did not contain a BPA derivative or UDMA or TEGDMA. Pure BPA was never reported.

When I asked our regular dentist what brand of composite filling he would use for me, ( I needed to replace one), he was a bit surprised because he was never been asked this question before! Then I  said I would like a BPA free one. He had absolutely no idea; he went and opened the drawer, picked out some filling materials from different brands and brought to me, we both checked the ingredients together. We found one that said BPA free on it. He then got a piece of paper, jot it down its name and told me to google that brand further when I get back home. I definitely appreciated his willingness to help me. He also chose to watch my daughter's tooth, rather than drilling and filling it.

It seems very hard to find a good biological IAOMT dentist in the UK. Your best bet is to find a good conventional dentist who is open to learn and help you.

I indeed went home and googled that filling material that my dentist used on my tooth. It was called Venus Pearl by Kulzer. That seemed like a pretty good choice but, later I found a better one, called Admira Fusion by Voco. From now one this would be my family's tooth filling option. I feel lucky that, again my dentist was happy to order it just for us for whenever we needed it.

I like Admira Fusion because it is reported to be ceramic based, combines nano-hybrid technology and Ormocer technology.

• Ormocer (organically modified ceramic) is a combination of inorganic (ceramic) and organic materials. Unlike conventional polymers, Ormocers have an inorganic backbone based on SiO2 and are functionalized with polymerizable organic units.
• Silicon oxide forms the chemistry for the fillers and the resin matrix, resulting in the first all ceramic-based restorative material. It contains no classic monomers (BISGMA, UDMA, HEMA, TEGDMA, etc.). Source (Dentaladvisor.com)

I have also recently heard another new composite filling material called Saremco, which seemed to have been used by many holistic dentists now. According to Saremco website their filling materials also free of TEGDMA and HEMA (which are frequent triggers of intolerances.)

Do your own research and/or take a biocompatibility test. (Clifford Test)When biological testing is used, a patient’s blood sample is sent to a laboratory where the serum is evaluated for the presence of IgG and IgM antibodies to the chemical ingredients used in dental products. The result would show detailed list of safe dental brands and materials as well as the ones that could cause reactions.

Good nutrition plays a big role in dental and overall health, see Epigenetic Nutrition and Younger You.

➰➰➰

Turkce

DİŞ DOLGULARI

Amalgam dolguların cıva toksisitesi nedeniyle iyi bir secim olmadığını duymuş olabilirsiniz.
Peki ya beyaz kompozit dolgular? Hepsi masum mu? Diş hekimi randevunuza gelmeden önce ne tür dolguları tercih edeceğinizi seçme veya sorma hakkınız yok mu?

Diş hekimi (her zamanki diş hekimimiz değil) bize kızımın küçük bir diş dolgusuna ihtiyacı olabileceğini söylediğinde, bu konuyu araştırmaya ve daha derine inmeye karar verdim. Bazı kompozit dolguların iyi bilinen bir hormon bozucu olan BPA'yı (Bisfenol-A) açığa çıkardığını zaten biliyordum. (Diş dolgusu macunları ve dolguları BPA içermez, ancak birçoğu tükürüğümüzle temas ettiğinde BPA'ya dönüşen bileşikler içerir.)
Bulduğum şey, BPA içermediğini iddia eden çoğu markanın hala BPA türevlerine sahip olacağıydı.

Bu araştırmaya göre (PMID: 27708726) 31 üreticiden 160 kompozit reçine tespit edildi ve ankete 23 üretici (%74,2) yanıt verdi. Anket ve web sitelerinden, 130 kompozit reçinenin (%81.2) bileşimi: BPA türevlerine dayalı 112 (%86.2), bis-GMA'ya dayalı 97 (%74.7), BPA'dan (UDMA) türetilen monomersiz 17 (%13.1) , bazen TEGDMA ile) ve 6 (%4,6) UDMA ile (sadece); 1 (%0,8) BPA türevi veya UDMA veya TEGDMA içermiyordu. Saf BPA hiç rapor edilmedi.

Düzenli gittiğim diş hekimimize benim için hangi marka kompozit dolguyu kullanacağını sorduğumda (bir dolgumun değişmesi gerekiyordu), biraz şaşırdı çünkü bu soru daha önce kendisine hiç sorulmamisti! Sonra BPA içermeyen bir tane istediğimi söyledim. Kesinlikle hiçbir fikri yoktu; gidip çekmeceyi açtı, farklı markalardan dolgu malzemeleri aldı ve bana getirdi; birlikte malzemeleri kontrol ettik. Üzerinde BPA içermediğini belirten bir tane bulduk. Sonra bir kağıt aldı, markanın adını yazdı ve eve döndüğümde o markayı daha fazla arastirabilecegimi söyledi. Bana yardım etme isteğini kesinlikle takdir ettim. Ayrıca kızımın dişini delip doldurmak yerine düzenli aralıklarla izlemeyi tercih etti.

İngiltere'de iyi bir biyolojik IAOMT diş hekimi bulmak çok zor görünüyor. Sanırım Turkiye'de de bu geçerli. En iyi seçeneğiniz, öğrenmeye ve size yardım etmeye açık iyi bir geleneksel diş hekimi bulmak.

Gerçekten eve gittim ve dis hekimimin dişimde kullandığı dolgu malzemesini Google'da arattım. Kulzer tarafından üretilen Venüs İncisi markasıydı. Bu oldukça iyi bir seçim gibi görünüyordu ama daha sonra Voco'nun ürettiği Admira Fusion adlı daha iyi bir dolgu malzemesinin oldugunu buldum. Şu andan itibaren ailemin diş dolgusu seçeneği bu olacak. Şanslıyım ki, diş hekimim yine ihtiyacımız olduğu zaman bizim için sipariş etmekte sakınca görmüyor.

Admira Fusion'ı seviyorum çünkü seramik bazlı olduğu bildiriliyor, nano-hibrit teknolojisi ile Ormocer teknolojisini birleştiriyor.

• Ormocer (organik olarak modifiye edilmiş seramik), inorganik (seramik) ve organik malzemelerin bir kombinasyonudur. Geleneksel polimerlerin aksine, Ormocer'ler SiO2'ye dayalı inorganik bir omurgaya sahiptir ve polimerize edilebilir organik birimlerle işlevselleştirilir.

• Silikon oksit, dolgu maddeleri ve reçine matrisi için kimyayı oluşturur ve bu da ilk olarak tamamen seramik bazlı restoratif materyalin ortaya çıkmasına neden olur. Klasik monomerler (BISGMA, UDMA, HEMA, TEGDMA vb.) içermez. Kaynak (Dentaladvisor.com)

Ayrıca yakın zamanda birçok holistik diş hekimi tarafından kullanılmaya baslanan Saremco adlı yeni bir kompozit dolgu malzemesini de duydum. Saremco web sitesine göre, dolgu malzemeleri de TEGDMA ve HEMA (intolerans tetikleyicileri) içermiyor. Icerik güvenliği ile ilgili çok fazla bilgi bulamadım kendi sayfasında iddia edilenler disinda.

Kendi araştırmanızı yapın ve/veya bir biyo-uyumluluk testi yaptırın. (Clifford Testi) Biyolojik testler kullanıldığında, hastanın kan örneği, diş ürünlerinde kullanılan kimyasal bileşenlere karşı IgG ve IgM antikorlarının varlığı açısından serumun değerlendirildiği bir laboratuvara gönderilir. Sonuç, güvenli diş markalarının ve malzemelerinin yanı sıra reaksiyonlara neden olabileceklerin ayrıntılı listesini gösterecektir.

İyi beslenme diş ve genel sağlıkta büyük rol oynar, Epigenetik Beslenme ve Younger You yazıma da bir gözen atin.

Epigenetic Nutrition and the Younger You Program: My Notes and Reflections

English Türkçe

Recently, I joined a short course by Dr. Kara Fitzgerald and explored a fascinating small study (PMID: 36947707) about her 8 Week Younger You Lifestyle Program. It combines simple habits for food, sleep, exercise, stress care, and a methylation-supportive diet, and aims to help our bodies “age younger” at a cellular level.

What inspired me most is how gentle yet powerful it felt, nothing extreme, only consistency, calm, and real food. Below is my easy summary for anyone who wants to try a slower, more mindful approach to health and aging.

💟 Daily Habits

• Sleep: at least 7 hours per night.
• Movement: 30 minutes a day, 5 days a week: walking or light strength training.
• Stress care: Two short breathing or meditation sessions a day.

🥗 Nourishing Foods

• 2 cups dark leafy greens (kale, chard, mustard greens)
• 2 cups cruciferous veggies (broccoli, cauliflower, bok choy)
• 3 cups colourful low-glycemic vegetables of choice
• ½ cup berries
• 1 serving fermented food
• Healthy fats: olive oil, nuts or seeds (4-5 tbsp total)
• Protein: 6-10 oz a day (fish, eggs, or legumes for vegetarians)
• Green tea (2 cups) and oolong tea (3 cups) (Read more about types of tea, their benefits and caffein content here.)

*All servings are measured raw.

🌿 Supplements & Special Foods

The program included food-based methylation adaptogens: green tea, turmeric, reishi, rosemary, maca, and probiotics. These support your body’s methylation processes and overall cellular health.

It also encouraged 3 servings of liver per week (or a clean capsule form), and 5–10 eggs, with no added sugar. Green tea (2 cups) and oolong tea (3 cups) were recommended daily.

Some of you, like me, might be curious about optional longevity supplements such as Resveratrol or NMN. These aren’t required by the program, but many people find them a helpful addition for overall cellular health. I may write a separate blog post about these two supplements soon.

💡 Tip: If you’d like to try these supplements, you can use the code HAPPY10 for 10% off at DoNotAge.org.

This post is for educational purposes only. Always consult a healthcare professional before starting new supplements or programs.

⏳ Gentle Routine

• Eat between 7 a.m. and 7 p.m. (12-hour overnight fast)
• Stay hydrated, water or herbal teas (about half body weight in ounces)
• Moderation is key: not too little, not too much.

🌿 Quick Tip: Even two short breathing sessions a day can help reduce stress and support healthy methylation.

Dr. Fitzgerald’s small study showed potential for lowering biological age markers after eight weeks. This is an early yet hopeful result and larger studies are needed. Still, these everyday habits felt deeply balancing to me, the kind that make your body and mind sigh in relief.

I have already been doing most of these myself, but seeing them together like this motivated me much more. Do you think it is a doable program? Let’s meet in the comments below.

If you’re exploring how everyday choices affect your health, you might also like Synthetic Fabrics: Hidden Health Risks.

Natural skincare options are explained in Retinol Alternatives: Bakuchiol and Bidens Pilosa

Don't just brush it off as a tooth filling, and take a look at my article Tooth Fillings: White Fillings Are Not Created Equal

Study reference: Fitzgerald KN et al. (2023). Potential reversal of biological age in women following an 8-week methylation-supportive diet and lifestyle program. Aging (Albany NY). PMID: 36947707.

This article is a personal summary and reflection inspired by Dr. Kara Fitzgerald’s “Younger You” program and the related study (PMID: 36947707). All credit for the research and program design belongs to Dr. Fitzgerald and her team. This post is for educational purposes only.

---

• • •

Younger You Programı ve Epigenetik Beslenme: Kendi Notlarım ve İzlenimlerim

Geçtiğimiz haftalarda Dr. Kara Fitzgerald’ın kısa bir kursuna katıldım ve onun 8 Haftalık Younger You Yaşam Programı üzerine yapılan küçük bir çalışmayı (PMID: 36947707) inceledim. Program; beslenme, uyku, egzersiz, stres yönetimi ve metilasyon destekli gıdalardan oluşuyor; bedenimizin hücre düzeyinde “daha genç yaşlanmasına” yardımcı olmayı hedefliyor.

Beni en çok etkileyen, programın hem nazik hem de etkili olmasıydı; aşırılıklardan uzak, yalnızca düzen, huzur ve gerçek besinler. Aşağıda, bu yaklaşımı denemek isteyenler için kolay bir özet hazırladım.

💟 Günlük Alışkanlıklar

• Uyku: Her gece en az 7 saat.
• Hareket: Haftada 5 gün, günde 30 dakika (yürüyüş veya hafif kuvvet çalışması).
• Stres yönetimi: Günde iki kısa nefes egzersizi veya meditasyon.

🥗 Besleyici Gıdalar

• 2 su bardağı koyu yeşil yapraklı sebze (lahana, pazı, hardal vb.)
• 2 su bardağı cruciferous sebze (brokoli, karnabahar, bok choy)
• 3 su bardağı renkli, düşük glisemik sebze
• ½ su bardağı yaban mersini
• 1 porsiyon fermente gıda
• Sağlıklı yağlar: zeytinyağı, kuruyemiş veya tohum (günde 4-5 yk)
• Protein: günde 180-300 gr (balık, yumurta veya baklagil)
• Yeşil çay (2 bardak) ve oolong çayı (3 bardak)

*Tüm porsiyonlar çiğ olarak ölçülmeli.

🌿 Takviyeler & Özel Besinler

Program, bitki bazlı metilasyon adaptogenleri içeriyordu: yeşil çay, zerdeçal, reishi, biberiye, maca ve probiyotikler. Bunlar, vücudun metilasyon süreçlerini ve hücresel sağlığı destekler.

Ayrıca haftada 3 porsiyon karaciğer (veya temiz kapsül formu) ve 5–10 yumurta, ilave şekersiz önerildi. Günlük 2 bardak yeşil çay ve 3 bardak oolong çayı içilmesi tavsiye edildi.

Bazılarımız, benim gibi, isteğe bağlı olarak Resveratrol veya NMN takviyelerini de merak edebilir. Bunlar programın zorunlu bir parçası değil, ama genel hücresel sağlık için faydalı olabilir. Bu iki takviye hakkında ileride ayrı bir blog yazısı da yazabilirim.

💡 İpucu: Bu takviyeleri denemek isterseniz, HAPPY10 kodunu kullanarak DoNotAge.org sitesinden %10 indirim alabilirsiniz.

Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Yeni takviyeler veya programlara başlamadan önce her zaman bir sağlık uzmanına danışın.

⏳ Nazik Bir Rutin

• 07:00-19:00 arasında yemek (12 saatlik gece orucu)
• Bol su veya bitki çayı tüketmek
• Aşırılıklardan kaçınmak: ne az ne fazla.

🌿 Küçük İpucu: Günde yalnızca iki kısa nefes egzersizi bile stresi azaltıp dengeyi destekleyebilir.

Dr. Fitzgerald’ın küçük çalışması, sekiz haftada biyolojik yaş göstergelerinde azalma olabileceğini gösteriyor. Erken ama umut verici bir sonuç. Bu alışkanlıklar bende de huzurlu bir denge hissi yarattı.

Bu listedekilerin çoğu zaten uyguladığım şeylerdi ama hepsini bir arada görmek beni çok daha fazla motive etti. Sizce yapılabilir bir program mı? Yorumlarda buluşalım.

Dis dolgusu diyip gecmeyin ve Her Dis Dolgusu Güvenli mi yazıma da bir göz atin. 

Doğal cilt bakımı seçenekleri Retinol Alternatifleri: Bakuchiol ve Bidens Pilosa 

Eğer günlük tercihlerinizin sağlığınızı nasıl etkilediğini araştırıyorsanız, Sentetik Kumaşlar: Gizli Sağlık Riskleri de ilginizi çekebilir.

Kaynak: Bu yazı, Dr. Kara Fitzgerald’ın “Younger You” (Daha Genç Sen) programı ve ilgili bilimsel çalışmadan (PMID: 36947707) ilham alınarak hazırlanmış kişisel bir özet ve yorumdur. Araştırma ve program tasarımı Dr. Fitzgerald ve ekibine aittir. Bu paylaşım yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.

Imagine if Mondays were dark blue and Fridays were cheerful red. That’s my life with synesthesia.

English Türkçe

ENGLISH 

My earliest memory goes back to when I was around 7 or 8. Like many of us, I didn’t like Mondays. Tuesdays and Fridays were my favourite days. Tuesdays were great because I had survived the dreaded Monday with no problems and was a day closer to the weekend. Fridays were cheerful, for the obvious reason: “It’s almost the weekend, baby!”

There was one “strange” thing, which I didn’t know was strange at the time: each day of the week and each month of the year had colours and textures attached to them. For example, my Mondays were dark blue with white stripes, my Tuesdays were green, my Saturdays were orangey-red, my Sundays were dark blue with the texture of an inflatable pool lounge, February was lilac, May was shiny bright white, and August was mustard-coloured.

In fact, they still are! They have exactly the same colours to this day.

I’m not really sure how this started, but whenever I thought of a certain day or made a plan for a certain month, that colour seemed to help me remember things better. To this day, nothing has changed.

One summer day, in my early 30s, I remember sitting on the swing sofa on the veranda with my sister and asking her what colours her days were. She thought I was being silly. I also vaguely remember asking my husband another time, and he just ignored me. That’s when I realised what I was experiencing was something unique, and that maybe I should have kept it to myself, because it made me feel a little weird, haha.

Not long after, in 2019, I saw an Instagram post about “Synesthesia.” It wasn’t very detailed, but I figured that was what I had.

I told my husband about it. He was intrigued, read up on it, and even made notes of the colours I associated with my days, months, and numbers. A year later, he asked me again to test me, and I gave exactly the same answers.

So, what is synesthesia?

According to Psychology Today, synesthesia is a neurological condition in which stimulation of one sensory or cognitive pathway leads to automatic, involuntary experiences in a second sensory or cognitive pathway. Basically, when one sense is activated, another unrelated sense is activated at the same time.

Apparently only 4% of people have this condition and there are different types of synesthesia. I seemed to have Calendar Synesthesia, but I also associate some numbers and names of the countries and cities with certain colours too.

Did you know some people can also associate music and sounds with colours too, and some can even taste the musical notes? How awesome is that?

Do you have this condition? Let's meet in the comments.

TURKCE 

Haftanın günleri ve aylar renkli olsaydı? İşte benim sinesteziyle yaşadığım dünya.

En eski hatırladığım anı, 7-8 yaşlarındayken yaşadığım bir zamana dayanıyor. Her çocuk gibi, ben de pazartesileri hiç sevmezdim. Ama salı ve cuma günlerini çok severdim. Salı günü geldi mi, "Oh, pazartesiyi atlattım" derdim. Cuma ise zaten malum, hafta sonunun habercisi! O günler kendiliğinden daha keyifli geçerdi.

Ama bir "tuhaflık" vardı bende; o zamanlar farkında değildim tabii. Haftanın her günü ve yılın her ayı benim için belirli renklerle ve hatta dokularla özdeşleşmişti. Mesela pazartesi koyu mavi ve beyaz çizgiliydi. Salılar yeşildi. Cumartesi turuncuya çalan kırmızıydı. Pazar koyu maviydi ama böyle şişme havuz minderi gibi bir dokusu olurdu kafamda. Şubat lila, Mayıs parlak beyaz, Ağustos ise hardal rengindeydi.

Ve inanır mısınız, bu renkler hâlâ aynı! Hiç değişmedi.

Nasıl başladı bilmiyorum, ama bir günü düşündüğümde ya da bir ayla ilgili plan yaptığımda, o renkler sanki bana yardımcı oluyordu. Hatırlamamı kolaylaştırıyordu. Hâlâ öyle.

Otuzlu yaşlarımın başında bir yaz günü, verandadaki salıncak koltukta otururken kardeşime “Senin günlerinin renkleri ne?” diye sormuştum. Biraz garip buldu, gülüp geçti. Sonra bir gün eşime sordum, o da pek anlam veremedi. O an fark ettim ki bu yaşadığım şey herkeste yokmuş. Ve açıkçası, biraz garipmişim gibi hissettim, haha.

Ama sonra, 2019’da Instagram’da “Sinestezi” diye bir şey hakkında bir gönderi gördüm. Detaylı değildi ama o an dedim ki: İşte bu! Benim yaşadığım şey buymuş.

Durumu eşime anlattım, o da çok ilgilendi. Araştırdı, okudu, hatta benim söylediklerimi not aldı. Bir yıl sonra beni test etmek için aynı şeyleri tekrar sorduğunda, ben yine birebir aynı renkleri söyledim, çok şaşırdı.

Peki, sinestezi nedir?

Psychology Today'e göre sinestezi, bir duyunun tetiklenmesiyle, başka bir duyunun da otomatik olarak harekete geçmesi durumuymuş. Yani bir şeyi duyduğunda ya da düşündüğünde, onunla alakasız bir başka hissin de devreye girmesi gibi. Beynin çapraz bağlantı kuruyor adeta.

Dünyada sadece %4 kadar insanın böyle bir özelliği varmış ve birçok farklı türü varmış. Bende takvim sinestezisi var gibi, ama bazı sayılar ve şehir/ülke isimleri de bende renklerle eşleşiyor.

Bazı insanlar müzikle renkleri bağdaştırabiliyormuş mesela, hatta bazıları müzik notalarının tadını bile alabiliyormuş. Ne kadar etkileyici değil mi?

Peki, sen de böyle şeyler yaşıyor musun? Varsa yorumlara bekliyorum!

Mental Health And Finding Balance Naturally

 

Mental health struggles like low mood, anxiety, depression, and OCD are more common than many realize, affecting people from all walks of life. Almost all of us at some point in our lives suffered with at least one of these mental health problems. These battles aren't just in our heads; they can impact every aspect of our daily existence, from work to relationships and beyond. It's crucial to recognise that mental health is just as important as physical health and deserves the same level of attention and care.

Here I am sharing some mindful exercises and natural supplements that might elevate your mood and help with some mental health issues: 

1. Meditation: Practicing mindfulness meditation involves focusing your attention on the present moment, typically by focusing on your breath, bodily sensations, or a specific object. There are different styles of meditations, for example: focused meditation, transcendental meditation, mantra meditation, movement meditation, spiritual meditation, body-scan meditation. You can choose whichever you like, because not all meditation styles are suitable of everybody. For example I like mantra and spiritual meditations. Although if I am really stressed about something and cannot focus, body scan meditation is my go to.

Reading a novel has also been shown to put our brains into calm, relaxed and trance-like states similar to meditation.

2. Deep Breathing: Deep breathing exercises, such as diaphragmatic breathing or box breathing, involve taking slow, deep breaths to activate the body's relaxation response. These exercises can help calm the nervous system, reduce tension, and improve overall emotional well-being.

Here is a very simple breathing technique I also use myself:

• Two short inhales through your nose
• One long exhale from your mouth

You can repeat this 1-3 times. according to Stanford Neuroscientist Andrew Huberman, this simple technique can help you short-circuit your stress. Huberman calls this "psychological sigh". If our inhales are longer than exhales, we are speeding up the heart rate, so if we want to calm down quickly, we need to make our exhales longer than our inhales.

3. Mindful Walking: Mindful walking involves walking slowly and deliberately while paying attention to each step and the sensations in your body. This practice can help ground you in the present moment, reduce rumination, and increase feelings of connection to nature and the world around you. I usually prefer to walk somewhere with lots of trees around if I cannot walk in the woods, or there is no forest nearby. 

Also, did you know you can boost your immune system by walking in a forest? Taking walks in forested areas or spending some time in a forested area, forest bathing (a.k.a. shinrin-yoku in Japanese which I am also thinking of writing another blog post just dedicated to it) can significantly boost natural killer cell activity in your body. Natural killer cells are known for their ability at killing virally infected cells and detecting and controlling early signs of cancer.

Don't worry if you live in a busy city and cannot make time every day for forest walks. Researches even found that just looking at pictures of nature offers cognitive benefits similar to that of walking in nature. Hospital patients with views of trees outside of their window recovers faster! 

4. Yoga: Yoga combines physical postures, breathwork, and meditation to promote physical strength, flexibility, and mental relaxation. Regular yoga practice has been shown to reduce symptoms of anxiety, depression while also improving mood and self-esteem. 

I have recently added simple yoga moves with the breath work to my daily morning routine and I already feel the benefits. 

Tip: If you struggle to find time for this, try habit stacking. Have you heard of habit stacking? It involves stacking the new behavior onto a current behaviour. For exmaple, I have "stacked" stretching and yoga moves right after I put moisturiser on my face every morning. ( I have a dry skin and I cannot skip moisturising.)

5. Pilates: Pilates is more than just a workout for our body – it's also beneficial for our mental well-being. Whe we focuse on controlled movements, precise breathing, and mindful awareness of body alignment, pilates helps to calm our minds and reduce stress. 

6. Strength Training: Regular resistance training such as weight lifting may also boost our mood and mental heath. You don't need to go to the gym to get benefits of this. A set of dumbbells with different weights and Youtube videos (such as Joe Wicks and Juice &Toya) are all you need. I can't tell you enough how much these daily dumbbell workouts helped me get through things. Just do it! 

Several natural supplements have shown promise in supporting mental health:

1. Omega-3 fatty acids: Found in fatty fish like salmon and in supplement form, omega-3s are essential for brain health and may help reduce symptoms of depression and anxiety. 

(I prefer to use krill oil supplements. Even though EPA and DHA in krill oil is much less than fish oil, their bioavailability is much higher in krill oil.)

2. Saffron: This spice has also been studied for its mood-enhancing properties and found to help alleviate symptoms of depression and anxiety. 

"It increases serotonin, so your mood is better, and it increases norepinephrine, so you have better energy,” says Dr. Amen, Brain MD

3. Magnesium: Magnesium is another supplement that many of us are deficient which plays a role in regulating neurotransmitters and has been linked to improved mood and reduced symptoms of depression.

( I am taking magnesium taurate which also helps for the skipped heart beats I experience.)

4. Vitamin D: Low levels of vitamin D have been associated with an increased risk of depression, so supplementation may be beneficial, especially for those with limited sun exposure. Although, I definitely advise you get your vitamin D level tested before supplementing. I have found, it is easy to over supplement with vitamin D, contrary to what is believed.   

 

  Vitamin B Complex: Low levels of vitamin B12 and other B vitamins such as B6 and folate may be linked to depression. You can read more about B vitamin supplementation on depression symptoms, anxiety and stress here.

5. Lavender: Lavender supplements or essential oil may help reduce anxiety and promote relaxation.

6. Rhodiola rosea: This adaptogenic herb may help the body better cope with stress and improve mood.

7. Ashwagandha: Another adaptogenic herb, ashwagandha has been studied for its potential to reduce stress and anxiety.

(I have heard some people are getting palpitations using ashwagandha, so I have not tried this myself yet.)

8. Probiotics: We all heard now that the gut-brain connection,  probiotics may help support a healthy gut microbiome, which in turn can positively impact our mood and mental health.

I really have to remind you that while these supplements may offer benefits for some of us, they are not a substitute for professional medical advice or treatment. Always consult with a healthcare provider before starting any new supplement regimen, especially if you're already taking medication or have underlying health conditions.

Whether it's seeking professional help, talking to a trusted friend, or exploring self-care practices, remember that you're not alone in this journey. There is hope, there is help, and there is healing. You matter, and your mental health matters.

Let's meet in the comments. What you find most helpful to lighten up your mood? Is there anything else you would recommend the other readers?

Nature's Golden Elixir: Manuka Honey

Hey there, honey lovers! Today, I'm buzzing with excitement to spill the tea (or should I say, honey?) about one of nature's most remarkable gifts: Manuka honey. So, grab a cuppa and let's dive into the sweet world of this golden elixir!

First things first, what exactly is Manuka honey? Well, picture this: a serene landscape in New Zealand, where bees flit from flower to flower, collecting nectar from the Manuka tree. This special honey is crafted from the nectar of the native Manuka bush (Leptospermum scoparium), giving it a unique flavor profile and a host of health benefits.

1. Immune-Boosting Properties: Manuka honey is packed with antioxidants, enzymes, and other immune-boosting compounds that can help fend off pesky colds and infections. It's like a little hug for your immune system! The antioxidants present in the Manuka honey can strengthen the immune system by neutralising harmful free radicals and protecting thee body from oxidative 

   damage. 1

2. Gut Health Support: Your gut is like your body's control center, and keeping it happy is key to feeling your best. Manuka honey has been shown to support digestive health by promoting the growth of good bacteria and soothing the digestive tract. Say goodbye to tummy troubles! 2

3. Wound Healing: Traditionally used for its healing properties, Manuka honey has natural antibacterial properties that can help promote wound healing and prevent infection. It's like nature's own first aid kit! 3
4. Soothing Sore Throats: Got a scratchy throat that just won't quit? A spoonful of Manuka honey can work wonders. Its soothing properties can help relieve irritation and coughs, making it a go-to remedy during cold season. 4
5. Skincare Superstar: Who knew honey could do double duty as a skincare savior? Manuka honey's antimicrobial and anti-inflammatory properties make it a dream ingredient for tackling acne, soothing irritation, and hydrating dry skin. Talk about sweet relief! 5 , 6

Manuka Flower

But wait, there's more! Not all Manuka honey is created equal. The unique healing properties of Manuka honey are measured using a rating system called the Unique Manuka Factor (UMF), which indicates the honey's potency and purity. So, when you're shopping for Manuka honey, be sure to look for that UMF rating to ensure you're getting the good stuff.

What Is The Difference with UMF and MGO On The Labels?

Sometimes you see MGO on the labels of Manuka jars instead of UMF. MGO, or Methylglyoxal is a naturally occurring compound found in high concentrations in Manuka honey, responsible for its antibacterial properties. On the other hand, UMF, or Unique Manuka Factor, encompasses a broader spectrum of compounds, including MGO, that contribute to the honey's unique qualities. While MGO measures specific antibacterial activity, UMF provides a more comprehensive assessment of the honey's overall quality and potency.

What To Look For When Buying Manuka Honey?

Purchase your honey from reputable retailers. Check the packaging if it is traceable from hive to home. If the honey doesn't have the Hive to Home certification, you cannot be confident that it really is from a hive of Manuka honey in New Zealand.
Also, New Zealand has come up with two classifications for Manuka honey: multi-floral and mono-floral. Go for the mono-floral, because multi-floral is blended honey that the bees can go to different plants too, therefore you would get a lower MGO rating.
For medicinal use, choose UMF 15+ or MGO 200+.

So, whether you're looking to boost your immunity, soothe your skin, or simply satisfy your sweet tooth, Manuka honey has got you covered. My favourite way to use it to make hot chocolate with it, when I feel under the weather. Manuka honey is nature's golden elixir—a true gift from the bees. So go ahead, drizzle it on your morning toast, stir it into your tea, or simply enjoy it by the spoonful. Your body will thank you for it!

Until next time, stay sweet and bee happy! 🐝✨

• To explore more superfoods, see Everything About Cacao

• For overall health and nutrition strategies, visit Epigenetic Nutrition and Younger You

References:

1. Characterization of immunomodulatory responses induced by manuka honey 

2. Antibacterial effect of Manuka honey on Clostridium difficile

3. Evidence for clinical use of honey in wound healing as an anti-bacterial, anti-inflammatory, anti-oxidant and anti-viral agent

4. Manuka honey inhibits the development of streptococcus progenies biofilms and causes reduced expression of two fibronectin binding proteins.

5. Honey in dermatology and skincare

6. Honey is potentially effective in the treatment of atopic dermatitis: Clinical and mechanistic studies

Radishes: The Crunchy Powerhouse of Health and Flavor

 

English/ Turkce (Altta)

These vibrant root vegetables are not just a crunchy addition to salads; they pack a punch in terms of nutrition and flavour.

This colourful vegetable is my latest obsession. I absolutely

love sliced radishes, with a little bit of lemon juice and sea salt with my savoury breakfasts.

So, in this blog post, we'll explore the incredible world of radishes and unveil the numerous health benefits they bring to the table.

Radishes come in various shapes, sizes, and colors, from the classic red globe radish to the elegant daikon. Their crisp texture and peppery taste make them a delightful addition to a range of dishes, both cooked and raw. Did you know the radish originates in Southeast Asia?

Packed with vitamin C, folate, fiber, and potassium, these little powerhouses contribute significantly to your overall well-being.

A Boost for Your Immune System

Radishes are a fantastic source of vitamin C, a crucial nutrient for a robust immune system. This antioxidant helps fend off illnesses and keeps your body resilient against external threats.

Supporting Cell Division and DNA Repair

Folate, another key player in radishes, is vital for cell division and DNA repair. This nutrient is particularly important for pregnant women, as it aids in the development of the baby's neural tube.

Antioxidant and anti-inflammatory properties

Belonging to the brassica family, alongside other cruciferous vegetables like broccoli and kale, radishes contain glucoraphanin, a precursor to sulforaphane. When radishes are chopped or chewed, an enzyme called myrosinase converts glucoraphanin into sulforaphane, unlocking its antioxidant and anti-inflammatory properties. What makes sulforaphane so special? It's all about its role as an activator of the Nrf2 pathway. This pathway is like a master switch in our cells, regulating the production of antioxidant enzymes and detoxification processes. When activated, Nrf2 helps protect our cells from oxidative stress and inflammation, two key drivers of chronic diseases such as cancer, heart disease, and neurodegenerative disorders.

A Friend to Your Digestive System

The fiber content in radishes promotes a healthy digestive system by supporting regular bowel movements and preventing constipation. It also contributes to a feeling of fullness, making it an excellent choice for those aiming to manage their weight.

Nurturing Heart Health

Potassium, found in abundance in radishes, plays a crucial role in maintaining a healthy blood pressure, reducing the risk of cardiovascular diseases. Including radishes in your diet can contribute to overall heart health.

Who Should Avoid Eating Radishes?

1. Thyroid Conditions: Some sources suggest that people with thyroid conditions, particularly hypothyroidism, may benefit from limiting their intake of cruciferous vegetables like radishes. This is because radishes contain compounds called goitrogens, which may interfere with thyroid function when consumed in large amounts. However, moderate consumption of radishes is unlikely to pose a problem for most individuals with healthy thyroid function.

2. Gastrointestinal Sensitivities: Radishes have a naturally spicy and pungent flavor, which may be irritating to some people with sensitive stomachs or digestive issues such as acid reflux or irritable bowel syndrome (IBS). In such cases, it's best to listen to your body and avoid radishes if they cause discomfort or exacerbate symptoms.

3. Allergies: Although rare, some individuals may have an allergy to radishes or other members of the Brassica family, such as broccoli or cabbage. If you experience symptoms such as itching, swelling, or difficulty breathing after consuming radishes, you may have a radish allergy and should avoid them in the future.

4. Medication Interactions: People taking certain medications, such as blood thinners or thyroid medications, should consult with their healthcare provider before significantly increasing their consumption of cruciferous vegetables like radishes. These vegetables contain compounds (such as high amounts of salicylates, a.k.a natural aspirin) that may interact with certain medications and affect their effectiveness.

As with any food, moderation and variety are key to maintaining a balanced and healthy diet.

Radishes in the Kitchen: Culinary Inspiration

Radishes are incredibly versatile in the kitchen. Here are some creative ways to incorporate them into your meals:

Radish and Herb Salad:

Combine sliced radishes with fresh herbs like mint and parsley for a refreshing salad. Drizzle with olive oil and a squeeze of lemon for a burst of flavour. This one is my favourite.

Radish and Avocado Toast: Top whole-grain toast with sliced radishes and creamy avocado. Add a sprinkle of sea salt and crushed red pepper for a delicious and nutritious breakfast or snack, yummy!

Pickled Radishes:

Enhance the tanginess of your meals by pickling radishes. They make a great addition to tacos, sandwiches, or even as a side dish.

Share Your Radish Adventures:

Have a favorite radish recipe or a creative way to incorporate them into your meals? Share your radish adventures in the comments below. Let's celebrate the radish revolution together!

Türkçe

Turp: Kütür Kütür Bir Sağlık ve Lezzet Bombası

Bu canlı kök sebzeler salatalara sadece çıtır çıtır bir katkı sağlamakla kalmıyor; beslenme ve lezzet açısından da oldukça etkili.

Bu renkli sebze benim son takıntım. Özellikle kahvaltılarımda biraz limon suyu ve deniz tuzu ile dilimlenmiş turplara bayılıyorum.

Bu blog yazısında, turpların inanılmaz dünyasını keşfedecek ve masaya getirdikleri sayısız sağlık faydasını ortaya çıkaracağız.

Turplar, klasik kırmızı küre turpundan zarif daikona kadar çeşitli şekil, boyut ve renklere sahiptir. Gevrek dokuları ve acımsı tatları, onları hem pişmiş hem de çiğ olarak bir dizi yemeğe harika bir katkı saglar. 

Turpun Güneydoğu Asya kökenli olduğunu biliyor muydunuz? 

C vitamini, folat, lif ve potasyumla dolu bu küçük güç merkezleri genel sağlığınıza önemli ölçüde katkıda bulunur.

Bağışıklık Sisteminiz İçin Bir Destek

Turplar, güçlü bir bağışıklık sistemi için çok önemli bir besin olan C vitamininin harika bir kaynağıdır. Bu antioksidan, hastalıkları savuşturmaya yardımcı olur ve vücudunuzu dış tehditlere karşı dirençli tutar.

Hücre Bölünmesini ve DNA Onarımını Destekler

Turplardaki bir diğer önemli oyuncu olan folat, hücre bölünmesi ve DNA onarımı için hayati önem taşır. Bu besin, bebeğin nöral tüpünün gelişimine yardımcı olduğu için hamile kadınlar için özellikle önemlidir.

Antioksidan ve anti-enflamatuar özellikler

Brokoli ve lahana gibi diğer turpgillerle birlikte brassica ailesine ait olan turplar, sülforafanın öncüsü olan glukorafanin içerir. Turplar doğrandığında veya çiğnendiğinde, mirosinaz adı verilen bir enzim glukorafanini sülforafana dönüştürerek antioksidan ve anti-inflamatuar özelliklerini ortaya çıkarır. Sülforafanı bu kadar özel yapan nedir? Her şey Nrf2 yolunun bir aktivatörü olarak oynadığı rolle ilgili. Bu yol, hücrelerimizde antioksidan enzimlerin üretimini ve detoksifikasyon süreçlerini düzenleyen bir ana şalter gibidir. Nrf2 aktive edildiğinde, hücrelerimizi kanser, kalp hastalığı ve nörodejeneratif bozukluklar gibi kronik hastalıkların iki temel nedeni olan oksidatif stres ve enflamasyondan korumaya yardımcı olur.

Sindirim Sisteminizin Dostu

Turplardaki lif içeriği, düzenli bağırsak hareketlerine yardimci olarak ve kabızlığı önleyerek sağlıklı bir sindirim sistemini destekler. Aynı zamanda tokluk hissine katkıda bulunur, bu da onu kilolarını yönetmeyi hedefleyenler için mükemmel bir seçim haline getirir.

Kalp Sağlığını Destekler

Turpta bol miktarda bulunan potasyum, sağlıklı bir kan basıncının korunmasında çok önemli bir rol oynar ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltır. Diyetinize turp eklemek genel kalp sağlığına katkıda bulunabilir.

Kimler Turp Yemekten Kaçınmalıdır?

1. Tiroid rahatsızlıkları: Bazı kaynaklar, başta hipotiroidizm olmak üzere tiroid rahatsızlığı olan kişilerin turp gibi turpgillerden sebzelerin alımını sınırlamalarının faydalı olabileceğini öne sürmektedir. Bunun nedeni, turpların guatrojen adı verilen ve fazla miktarda tüketildiğinde tiroid fonksiyonlarını engelleyebilen bileşikler içermesidir. Bununla birlikte, sağlıklı tiroid fonksiyonuna sahip çoğu birey için asırıya kaçmadan turp tüketiminin bir sorun teşkil etmesi olası değildir.

2. Gastrointestinal Hassasiyetler: Turpların doğal olarak acımsı ve keskin bir tadı vardır, bu da hassas mideleri veya asit reflü veya irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi sindirim sorunları olan bazı insanları rahatsız edebilir. Bu gibi durumlarda, vücudunuzu dinlemek ve rahatsızlığa neden oluyorsa veya semptomları şiddetlendiriyorsa turptan kaçınmak en iyisidir.

3. Alerjiler: Nadiren de olsa bazı kişilerde turp veya brokoli ya da lahana gibi Brassica ailesinin diğer üyelerine karşı alerji görülebilir. Turp tükettikten sonra kaşıntı, şişme veya nefes almada zorluk gibi belirtiler yaşarsanız, turp alerjiniz olabilir ve gelecekte tüketmekten kaçınmalısınız.

4. İlaç Etkileşimleri: Kan sulandırıcı veya tiroid ilaçları gibi bazı ilaçları kullanan kişiler, turp gibi turpgillerden sebzelerin tüketimini önemli ölçüde artırmadan önce sağlık uzmanlarına danışmalıdır. Bu sebzeler, bazı ilaçlarla etkileşime girebilecek bilesenler içerebilmektedir.

Her gıdada olduğu gibi, dengeli ve sağlıklı beslenmenin anahtarı ölçülü olmak ve çeşitliliktir.

Mutfakta Turları Nelerde Kullanabiliriz?

Turplar mutfakta inanılmaz derecede çok yönlüdür. İşte onları yemeklerinize dahil etmenin bazı yaratıcı yolları:

Turp ve Ot Salatası:

Ferahlatıcı bir salata için dilimlenmiş turpları nane ve maydanoz gibi taze otlarla birleştirin. Lezzet patlaması için üzerine zeytinyağı gezdirin ve biraz limon sıkın.

Turp ve Avokadolu Tost:

Ekşi mayalı tostun üzerine dilimlenmiş turp ve ezilmiş ya da dilimlenmis avokado ekleyin. Lezzetli ve besleyici bir kahvaltı veya atıştırmalık için bir tutam deniz tuzu ve kırmızı biber ekleyin.

Turp Turşusu:

Turp turşusu yaparak yemeklerinizin keskinliğini arttırın. Tacolara, sandviçlere ve hatta garnitürlere hoş bir katkı sağlarlar.

Turplu Tariflerinizi Paylaşın:

Favori bir turp tarifiniz ya da turpları yemeklerinize dahil etmenin başka yaratıcı bir yolu var mı? Aşağıdaki yorumlarda paylaşın, birlikte deneyelim!